12 Eylül 2014 Cuma

                                               

                      ÖYLE DERİN ÖYLE SONSUZ

        Belkide yaşanması gereken en son şeydi hayata küsmek, yenilgiyi kabul edip kendi köşenden zamanın akışını seyretmek. En son şey olmalıydı... Bi zorunluluk değilde bir seçenek olmalıydı. Olmadı. Bu kez başarıcam söz, yılmıycam yenilmiycem derken her şey sil baştan. İnsanların sizi görmezden gelip sizin adınıza kararlar vermesi, sözde sizi düşünüyor olduğunu söylemesi ne kadar komik öyle değil mi ? İnsanı kendinden başka kim anlar ? En yakınım, dostum , sırdaşım dediğin kaç kişi var etrafında ? Gölgelerinden başka sağlam neleri var somutta ? En güzel kahkahalarında seninle adeta bir melodi, ama en büyük hıçkırıklarında firarda.. Nerede kaldı senin dostluğun ? Ben hiç bu kadar  yalnız hissetmemiştim. Ben kendimle hiç bu kadar uzun sohbetlerle dertleşmemiştim. Ben bu kadarını hak etmemiştim. Kime merhem olup iyileştirsem, en büyük hastalığım oldu. İnsanlar bencil, insanlar sevgiden yoksun, insanlar saygıya hasret, insanlar en büyük oyuncular.. En büyük intikamcılar, en büyük entrikacılar. Böylesine yalnız kaldığım gecelerde hep uzaklardaki çocukluk arkadaşımla konuşurdum içimden. Gerçekler hep acı oldu ne yazık ki .. Aradan geçen yıllarla araya giren soğukluklar, mesafeler yaralarım gibi terk edilişlerim gibi yalnızlığım gibi sonsuz. Böyle bitemem ki ben. Bu kadar çabuk pes edemem. İileriyi düşünüp hayaller kurmam lazım, neden hep şuanı yaşıyorum ? Anı yaşamak hiç bu kadar zor olmamıştı.. Ben geleceğimi istiyorum. Ben güzel günler güneşli günler istiyorum. Ben motorları maviliklere sürmeyi istiyorum. Ben artık gerçek dostlar, gerçek huzurlar istiyorum..Ben mutluluk istiyorum...