21 Nisan 2015 Salı

                                

                  


                          BEKLEMEMELİ

     Bazı şeyler olmayınca da güzel. Bu demek değil ki, o olmadan mutluluk var, huzur var, karşılıksızda severim gücenmeden... Hepsi hikaye. Kimse umudum bitti desede içindeki o son 'belki'yi öldüremez. Anıları unutur, fotoğrafları siler, ama sesini hep hatırlar. Kokusunu boynunun borcu gibi taşır yakasında. Gülüşünü arar başkalarının sahte tebessümlerinde. Ama bilir, o küçücük belkidir ona hayat veren. İmkansızlığını her hücresinde hissetsede, olmayacağını bile bile sevsede bekler. Neden diye soramaz kendine. Cevabını veremeyeceği onlarca soru duyar. Kaç kez kavga etmiştir içinde kendiyle, kaç kez küsmüştür kendine, sevdiğine. Sabah uyandığındaysa her şeyi silip yeniden başlamıştır. Hiç değilse öyle olacağını ümit etmiştir... Sonra onsuz geçmişe karışacak bi gün daha başlamıştır. Her gün bi sonraki güne ertelemiştir  onunla konuşmayı. Küçücük bi adım atsa boğulucağınının farkındadır  çünkü. Öylesine çok görmüş ve şahit olmuştur ki o sahneye, bi yanı hep bastırmıştır cesaretini...
 Başkalarına akıl vermek hep kolay olmuştur zaten. Bi kendine akıl veremez insan. Yaptığı her şeyi eline yüzüne bulaştırır. İçinde tutamaz ya sevdiğini haykırmak ister.. İşte tamda öyle.. Kendinle kavga etmeli, küsmeli, haykırmalı. Ama beklememeli...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder